
İslam'ın, kul hakkı, işçi işveren ilişkileri, asgari ücret gibi konularda da evrensel ilkeler sunduğunu belirten UTESAV, "Bu ilkeler Müslüman işadamının en önemli referansı olmalıdır"
UTESAV'a göre: İslam, çağdaş dünyaya pek çok konuda olduğu gibi; maruf, kul hakkı, işçi işveren ilişkileri, asgari ücret gibi konularda da evrensel ilkeler sunmaktadır ve bu ilkeler Müslüman işadamının en önemli referansı olmalıdır.
Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından periyodik olarak düzenlenen Beyin Fırtınası toplantıları devam ediyor. "Ekonomik Kalkınma ve Değerler" konusunun daha kapsamlı bir şekilde ikinci kez masaya yatırıldığı toplantıda; "İslam, çağdaş dünyaya pek çok konuda olduğu gibi; maruf, kul hakkı, işçi işveren ilişkileri, asgari ücret gibi konularda da evrensel ilkeler sunmaktadır ve bu ilkeler Müslüman işadamının en önemli referansı olmalıdır" görüşü benimsendi.
Programın açılış konuşmasını yapan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay, "Ekonomik kalkınma ve büyüme sürecinde değerlerimiz göz ardı ediliyor. Kimliğimizi koruyarak iktisadî anlamda bir kalkınma programı gerçekleştirmeliyiz" dedi. Kuralay, Türkiye'deki kalkınma planlarının toplumsal dinamikler ve değerler dikkate alınmayarak hazırlandığını belirterek, bunun sonucunda da ortaya sosyal yönü eksik iktisadî programlar çıktığını vurguladı.
OSMANLI'YI AYAKTA TUTAN AHİLİK'Tİ
20'ye yakın Akademi, basın ve iş çevrelerinden farklı birikimlere sahip katılımcılar davet edilerek, kalkınma ve değerler ilişkisi farklı boyutlarıyla ele alındığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Recep Şentürk, "Geleneğimizde meslekî eğitimle manevî eğitimin birlikte yapıldığını görüyoruz. Ahilik kültürü; İşçisi, işvereni ile tüm iş kesiminin sürekli bir eğitim faaliyeti içinde olduğu bir yapıdır. Günümüzde manevî eğitimin eksikliği, iş dünyasında da çok fazla hissediliyor. Bugün İş dünyasında değerler eğitimine ihtiyaç var. Osmanlı toplumunun yüzyıllarca ayakta kalmasının en önemli faktörlerinden biri ahilik teşkilâtıdır. Bu kuruluşlarda değerlere çok önem verilmiştir. Ahilik sisteminde İnsanlar hem meslekî hem de manevî açıdan sürekli eğitiliyorlardı" dedi. 29 Mart 2008 tarihinde Sütlücedeki UESAV Genel Merkez'inde geçekleşen toplantının ardından hazırlanan ve kamuoyu ile paylaşılmasında önem olduğuna kanaat getirilen toplantı sonuç bildirisinde şu kısımlar yer aldı:
AHLAKİ DEĞERLERİ ANLATAN EL KİTAPLARI HAZIRLANMALIDIR Modern hayat ve ekonomiye dair evrensel bir kriz var. Bu duruma karşı alternatif arayış sadece Müslümanlara has değildir. Çinliler, Yahudiler modern ekonomik yaklaşımları hep eleştiriyorlar. Ortak bir krize karşı, evrensel bir arayış içinde olmalıyız. Ekonomiyi biz en basit ihtiyaçları giderme disiplini olarak tanımlarsak, insanın 24 saat içindeki tüm zamanı ekonominin içine girer. Bu anlamda maişet kavramı hepsini özetliyor. iş dünyasına yönelik olarak ahlaki değerleri anlatan el kitapları hazırlanmalıdır. İşçi işveren ilişkileri konusunda İslam'da olan değerler, evrensel bir yaklaşım olarak bütün dünyaya sunulabilir.
Adil ücret: Piyasanın belirlediği spekülatif olmayan ücret olmalı Asr-i saadet döneminde kamu personeli statüsündeki kişiler için Hz. Peygamber, "Bizim görevlendirdiğimiz kişiler evli değilse evlenebilsin, evi yoksa ev edinsin. Bineği yoksa binek edinsin, kölesi yoksa köle edinsin" diye buyuruyor. İktisadî ve toplumsal açıdan aslî ihtiyaçların giderilmesine yönelik bir asgarî geçim standardının belirlendiğini görüyoruz. Hz. Ömer'in de asgari geçim standardını gerçekleştirmeyi hedeflediği biliniyor. Adil ücret meselesini âlimler hep tartışmıştır. Alimler adil ücreti; piyasanın belirlediği spekülatif olmayan ücret olarak tanımlamışlardır.
Evrensel değerlerimizin temelinde yer alan bazı ilkeler Bu ilkeler şu şekilde özetlenebilir: Evrensel anlayışımızda 3 temel faktör vardır: Tevhit anlayışı, Adâlet anlayışı ve Denge.
Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından periyodik olarak düzenlenen Beyin Fırtınası toplantıları devam ediyor. "Ekonomik Kalkınma ve Değerler" konusunun daha kapsamlı bir şekilde ikinci kez masaya yatırıldığı toplantıda; "İslam, çağdaş dünyaya pek çok konuda olduğu gibi; maruf, kul hakkı, işçi işveren ilişkileri, asgari ücret gibi konularda da evrensel ilkeler sunmaktadır ve bu ilkeler Müslüman işadamının en önemli referansı olmalıdır" görüşü benimsendi.
Programın açılış konuşmasını yapan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay, "Ekonomik kalkınma ve büyüme sürecinde değerlerimiz göz ardı ediliyor. Kimliğimizi koruyarak iktisadî anlamda bir kalkınma programı gerçekleştirmeliyiz" dedi. Kuralay, Türkiye'deki kalkınma planlarının toplumsal dinamikler ve değerler dikkate alınmayarak hazırlandığını belirterek, bunun sonucunda da ortaya sosyal yönü eksik iktisadî programlar çıktığını vurguladı.
OSMANLI'YI AYAKTA TUTAN AHİLİK'Tİ
20'ye yakın Akademi, basın ve iş çevrelerinden farklı birikimlere sahip katılımcılar davet edilerek, kalkınma ve değerler ilişkisi farklı boyutlarıyla ele alındığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Recep Şentürk, "Geleneğimizde meslekî eğitimle manevî eğitimin birlikte yapıldığını görüyoruz. Ahilik kültürü; İşçisi, işvereni ile tüm iş kesiminin sürekli bir eğitim faaliyeti içinde olduğu bir yapıdır. Günümüzde manevî eğitimin eksikliği, iş dünyasında da çok fazla hissediliyor. Bugün İş dünyasında değerler eğitimine ihtiyaç var. Osmanlı toplumunun yüzyıllarca ayakta kalmasının en önemli faktörlerinden biri ahilik teşkilâtıdır. Bu kuruluşlarda değerlere çok önem verilmiştir. Ahilik sisteminde İnsanlar hem meslekî hem de manevî açıdan sürekli eğitiliyorlardı" dedi. 29 Mart 2008 tarihinde Sütlücedeki UESAV Genel Merkez'inde geçekleşen toplantının ardından hazırlanan ve kamuoyu ile paylaşılmasında önem olduğuna kanaat getirilen toplantı sonuç bildirisinde şu kısımlar yer aldı:
AHLAKİ DEĞERLERİ ANLATAN EL KİTAPLARI HAZIRLANMALIDIR Modern hayat ve ekonomiye dair evrensel bir kriz var. Bu duruma karşı alternatif arayış sadece Müslümanlara has değildir. Çinliler, Yahudiler modern ekonomik yaklaşımları hep eleştiriyorlar. Ortak bir krize karşı, evrensel bir arayış içinde olmalıyız. Ekonomiyi biz en basit ihtiyaçları giderme disiplini olarak tanımlarsak, insanın 24 saat içindeki tüm zamanı ekonominin içine girer. Bu anlamda maişet kavramı hepsini özetliyor. iş dünyasına yönelik olarak ahlaki değerleri anlatan el kitapları hazırlanmalıdır. İşçi işveren ilişkileri konusunda İslam'da olan değerler, evrensel bir yaklaşım olarak bütün dünyaya sunulabilir.
Adil ücret: Piyasanın belirlediği spekülatif olmayan ücret olmalı Asr-i saadet döneminde kamu personeli statüsündeki kişiler için Hz. Peygamber, "Bizim görevlendirdiğimiz kişiler evli değilse evlenebilsin, evi yoksa ev edinsin. Bineği yoksa binek edinsin, kölesi yoksa köle edinsin" diye buyuruyor. İktisadî ve toplumsal açıdan aslî ihtiyaçların giderilmesine yönelik bir asgarî geçim standardının belirlendiğini görüyoruz. Hz. Ömer'in de asgari geçim standardını gerçekleştirmeyi hedeflediği biliniyor. Adil ücret meselesini âlimler hep tartışmıştır. Alimler adil ücreti; piyasanın belirlediği spekülatif olmayan ücret olarak tanımlamışlardır.
Evrensel değerlerimizin temelinde yer alan bazı ilkeler Bu ilkeler şu şekilde özetlenebilir: Evrensel anlayışımızda 3 temel faktör vardır: Tevhit anlayışı, Adâlet anlayışı ve Denge.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder