2 Şubat 2008 Cumartesi

ADİL GELİR DAĞILIMI


Ülkemizin olduğu gibi dünyanın en önemli sorunlarından biri de gelir dağılımının adil bir şekilde bölüşülememesi. Bunun sonucu olarak zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum gittikçe artarak büyüyor. Bu uçurumun büyümesi ise dünyanın da ülkemizin de insanlarının huzurunu bozuyor, kalkınmasını engelliyor.
Çağımızı kıskacına alan vahşi kapitalist anlayışın getirdiği işgaller, emperyalist politikalar bu süreci körüklüyor. Halkı Müslüman olan ülkelerde zekât verenlerin bulunması, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın sonucu olarak nisbi bir iyileşme sağlansa da, genel anlayış bu ülkelerde de sürecin hızla ilerlemesini engelleyemiyor. Bu olumsuzluklar toplumu içten içe birbirine düşman hale getiriyor. İşte son yıllarda dünyayı saran terör olayları, Fransa’dan sonra tüm dünya da görülmeye başlayan araçların kundaklanması v.s. olaylar bu kötü gidişin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Hemen hemen tüm dünya devletlerinin yöneticileri, geniş halk kesimlerinin gelirini artırmak yerine küçük bir azınlığı zengin etmek için çabalıyorlar. Zam, faiz v.s. enstürimanlarla halkı sömürüp, kendilerinin semirmesi için akla hayale gelmedik hilelere başvuruyorlar.
Zengin olmanın kimse karşısında olmaması gerekir. Bu genel bir ilkedir. Fakat bu zenginliğe de meşru yollardan ulaşılması ve muhtaç olanlara da bu zenginlikten bir pay ayrılması daha önemli bir ilke olmalıdır.
İşte dünyanın içinde bulunduğu buhrandan kurtuluşunun ve huzur ve mutluluğu yakalamasının temelinde bu formül bulunmaktadır. Esas önemli olan ise aslında herkesin bildiği ve kabul ettiği bu formülü herkesin uygulamasıdır.


İbrahim Ethem Erçakır

Hiç yorum yok: