4 Şubat 2008 Pazartesi

ASLINDA O KADAR DA ZOR DEĞİL !...





N...n hanım, yazılarınızın birçoğunu okudum. Edebi yönün ve samimiyetin çok hoşuma gitti.Fakat bir ikilem içinde olduğunu gördüm.Yanılmış da olabilirim. Farklı tezahürleri yazılarına yansımış olsa da, ahirete inancın var. Herhalde çok sevdiğin yakınlarını kaybetmenin verdiği acı, Yaratıcıya karşı biraz sitemkar yapmış seni. Oysa acılar, su verilen demiri nasıl çelik haline getirirse, insan da yaşadığı acılardan ders çıkarıp, çelik bir iradeye sahip olabilir. Allah, insanı mükemmel bir şekilde yarattığı gibi, ona birtakım sorumluluklarda vermiştir. Aslında çok basit olan bir imtihana da sokmuştur. Örnek verirsek, bir asansöre binince hangi kata çıkacağımıza biz karar veriyoruz. Sadece iki kata çıkan bir asansöre bindik,bir katı cennet,bir katı cehennem. Hep cehennemden korkup,psikolojimizi bozacağımıza, cenneti düşünüp, moralimizi yükseltebiliriz. Yani cennet düğmesine basıp,cennete gidebiliriz. Tercih bize bırakılmış. Tabii dir ki bu kadar kolay da değil. Önce, ne kadar hatamız,günahımız olursa olsun, Allah'a ortak koşmadıkça ve kul hakkına tecavüz etmedikçe, tövbelerimizin kabul olacağı kesindir. Eğer bu ikisini de yaptıysak o zamanda yine Allah'ın varlığı ve Birliğine iman edip, üzerimizdeki kul haklarını iade etmeye çalışırız. İade edemez isek de yine iade etmeye samimi olarak çaba sarfederiz. Helallik isteriz.
Allah'ın, bizlere, Peygamberimiz vasıtasıyla gönderdiği Kur'an-ı Kerim'i mealinden okuyup,anlamaya çalışalım. Çevremizde mutlaka vardır. İslam'ı samimi olarak yaşamaya çalışan insanlardan eksik bilgi ve amellerimizi tamamlayabilmek için destek isteyelim. Günah işlemekten kaçınalım, yine de günaha düşersek tövbe edelim(Mevlana diyor ki ; Bin kere tövbeni bozsan da yine gel,bu dergah ümitsizlik dergahı değildir.)Bütün bunları gerçekleştirirsek göreceğiz ki, dünyanın en mutlu insanı oluvermişiz. Ayrıca çevremize de mutluluk yansıtmaya başlayıvermişiz. İşte bu kadar kolay...Selamlar...İbrahim Ethem Erçakır
ieercakir@hotmail.com

Hiç yorum yok: